15 Ocak 2013 Salı

Boşluk ve insan






Uyuşukluğun ortasındayım, ta içindeyim. yapmam gerekenlerin farkındayım, ki bu gerekliliklerin tümünü ince ince düşündüm ve bir sonuca ulaştım, en azından öyle zannediyorum, bu sonuçların da sürekliliği ayrı bir acı kaynağı benim için, fakat kesin olarak bunları yapamamaya mahkum durumdayım. bir şeyler yapmalıyım, yapmayınca hep bir şeyler düşünme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorum ve düşünmek bozuyor tüm çabalarımla kurduğum, yarattığım; gecelerimi, sayısız nefeslerimi verdiğim denge’mi. bozulan dengemle birlikte çıktığım, sürüklendiğim yolculuklar sonundaysa, ayrıca bu yolculuklarda ruhumda açılan yaralar, göğsümde patlayan çığlıklar… korkunç!, hiçbir olumlu kazanım elde edemeden öylece kalıyorum, evet kalıveriyorum. düşünmekse her geçen gün daha fazla tehdit ediyor sağlığımı; zamanın derinliğini, aslında her hareketin aynı noktaya vardığını, tüm bunların boşuna bir çabadan ibaret olduğunu düşünmek zorunda kalıyorum. hangi hareketten ne bekliyorum? hareketle hareketsizlik arasındaki tek fark şu anları yaşamamak olmalı. hareketsizliğe mahkum olanların ruhsal uyuşukluğu…

Nilgün marmara

İzleyiciler