27 Ekim 2009 Salı

OLMAYAN AŞKLAR

''-Bazı aşklar yalanla başlar.En zor anında uçurumda hissedersin yüreğini.Bastığın yeri gördükçe,gerçeklerle yüzleştikçe,yalanların çarptıkça suratına,ağlamaya cesaretin bile kalmaz,öylesine kalırsın işte,sağır dilsiz.Kimseler seni kurtarmaz bilirsin,çünkü kimseler kalmamıştır yanında.
Atlamak istemesende uçurumdan aşağıya,atlamak zorundasındır.Aşkta budur zaten,eğer anlamak istersen.Düşmeden kalkamayacağını öğretir hayat insana.Umut bu yüzden vardır,yerdeyken kalkabilmek,zayıfken güçlenmekgibidir,içinde biraz umut varsa.Yaşamakta bundan dolayıdır ki güzeldir.Ölmeden dirilemezsin,yanmadan pişemezsin,sevmeden sevilemezsin.O yüzden bazı aşklar yalanla başlar,ölümle biter,umutla yeniden doğar insan.'' dedi.
''-eğer senin aşkında yalanla başladıysa,bitmesi normaldir.Kolay bir iş değildir sevmek,cesaret ister,güven ister.Tabii ki aşka inanıyorsan, bu sözler sana boş gelebilir.Bence sen sevgiye inan,ama ilk önce sevmeyi öğren,sil gözyaşlarını!''diye sözlerini bitirdiğinde,saat 17:45 olmuştu.Beşiktaştan gelen vapur iskeleye yanaşırken,kadıköy'de martılar,gökyüzünde en güzel valslerini yapıyorlardı.Genç adam,gözyaşlarını yavaş yavaş silerken,kendisine bu nasihatları veren,orta boylu,beyaz şaçlı,tahmini 60 yaşlarında,güzel bir pardüsesi olan ,güler yüzlü yaşlı adama dönerek ;
-Çok haklısınız,sevmeyi öğrenmem lazım,öyle bir öğrenmem lazım ki bu gözyaşlarının ileride bir anlamı olsun.
Yaşlı adam gülerek;
-doğru söylüyorsun ama vapuru kaçırıcaz,istersen içeride devam edelim. dedi
genç adamda,gözyaşlarını ince bir tebessüme bıraktı.
-tabii ama çaylar benden.diyerek ,bu hiç tanımadığı,tanıdıklarına da benzemeyen yaşlı adamla beraber ,vapura binmek için yürümeye başlamıştı.


terkedilmenin acısını yüreğine gömerek.aşkın ne olduğunu anlamıştı,ansızın anlamsızlığı tadarak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler